reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

İSTANBUL MALTEPE’DEKİ BATIK ADA: VORDONOSİ

Yayınlanma Tarihi : Google News
reklam

İSTANBUL MALTEPE’DEKİ BATIK ADA: VORDONOSİ

 

 

1010 yılındaki büyük İstanbul depreminde sular altında kalan Vordonosi Adası, Maltepe (Dragos açıkları)  açıklarında yer alıyordu.

Kartal ile Maltepe arasında yer alan bölgede, Dragos açıklarında deniz altında kalan tarihi Vordonosi Adası’nda bir kaç yıl önce Maltepe Belediyesinin desteklediği bir keşif ekibi kapsamlı çalışmalar yaptı.

Tarihi sırlarla dolu olan Vordonosi adası, Prens Adaları’ndan biri olup, Dragos ile Küçükyalı arasında, kıyıdan yaklaşık 300 metre açıklıkta bulunmaktaydı.

Ada, Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kınalı, Sedef, Tavşan, Kaşık, Sivri ve Yassı adaları içinde barındıran Prens Adaları’ndan onuncusu idi.

Bizanslıların “Küçük Ada”, Osmanlıların Batık Manastır Kayalıkları, denizcilerin de “Bostancı Kayalıkları” adını verdiği Vordonisi, efsaneye göre adadaki manastır ve rahiplerle birlikte depremde oluşan tsunami ve deniz altı heyelanlar sonucu sular altında kaldı.

Dragos ile Maltepe Küçükyalı arasındaki bölgenin açıklarında bulunan ve depremde su altında kalan İstanbul’un onuncu adası Vordonisi Adası; Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedefadası, Sivriada, Yassıada, Kaşık Adası ve Tavşan Adası’ndan sonra İstanbul’un 10’uncu adasıydı.

Ada, Fener Rum Patrikhanesi’nin MS 500 tarihli İstanbul haritasının tekrar incelenmesi sonucunda yeniden fark edilen ada Doğu Roma İmparatorluğu döneminde Patrik İgnazius’un yaptırdığı manastırla ünlüydü.

Verdonosi,  Bizans döneminde sürgünlere ve din adamlarına ev sahipliği yapıyordu ve en önemli yapısı üzerinde bulunan manastırdı. İstanbul’da Dragos ile Küçükyalı arasında, Maltepe sahilinin yaklaşık 1 kilometre açığında bulunan ve birçok arkeolojik eser barındıran tarihi Vordonisi Adası, Manastır Kayalıkları, Bostancı Çöken Ada ve Höreke isimleriyle de biliniyor. İki adacıktan oluşan Vordonisi’nin Bizans döneminde manastır olarak kullanıldığı biliniyor.

Adanın alüvyon bir tabaka üzerinde yer aldığı için yıkıldığı, diğer adaların granit kayalıklar üzerinde yer alması sebebiyle sağlam kaldığı uzmanlar tarafından söyleniyor.

Ada şu anda 0-6 metre derinliğinde su altında, fakat deniz yüzeyinde kalan kısmı ile çok tehlikeli olduğu için küçük tekneler dahi bu bölgeye gitmiyor.

Vordonisi Adası da diğer Prens adaları gibi geçmişte sürgün için gönderilen kişilere ev sahipliği yapmıştır.

Adada bulunan en kıymetli yapı manastır idi. Manastırın kurucusu Bilge lakaplı din adamı Photius (Patrik Fotius)’dur. Adada kendi halinde yaşayan bir keşiş olan Photius, erkek kardeşi Sergios’un İmparatoriçe Theodora’nın kız kardeşiyle evlenmesi üzerine saraya geliyor ve burada kendisine çeşitli görevler veriliyor. Rum Patriği Ignatios’un görevinden azledilince de çok genç sayılabilecek yaşta (38) Ortodoks Rum Kilisesi Patriği oluyor. Bunun üzerine eski Patrik Ignatios da, bugün Küçükyalı’nun bulunduğu yerdeki bir manastıra sürgüne gönderiliyor.

Ignatios, Küçükyalı’da Bryas Sarayı’nın kalıntıları üstüne bir manastır yaptırmış, bu manastıra Satyros (Satiros) Manastırı adı verilmiştir. Ignatios’ın bu manastırın, Phatios’un Vordonosi Adası’na yaptırdığı manastıra nispet olması nedeniyle yaptırdığı söyleniyor. Bir süre sonra Ignatos tekrar patrik olunca  Photius, Vordonisi adasına yeniden sürgün için gönderiliyor ve kendi yaptırmış olduğu manastırda yedi yıl sürgün hayatı yaşıyor. Ignatios’un ölümü ile yeniden Patrik olan ve on bir yıla yakın Patriklik yapan Photius, görevinden alınarak (867 yılı)  ömrünün sonuna kadar Vordonisi Adası’nda bulunan manastırda sürgünde yaşıyor.

Photius’un mezarının bu batık ada içinde olduğuna inanılmaktadır.

NÖ.

http://tanvakti.com

reklam