Çalık, daha önce iki kez kanser tedavisi gören ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik soruşturma kapsamında tutuklanarak Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılmıştı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hastane önünde yaptığı basın açıklamasında, Bakanlığın izniyle hastane yönetiminin kendisine verdiği görüşme hakkını, enfeksiyon riskini de göz önünde bulundurarak Çalık'ın annesi Gülümser Çalık'a devrettiğini iletti. Çalık'ın hastanenin mahkum koğuşunda değil hematoloji kliniğinde tedavi göreceğini açıklayan Özel,

"Mahkum kliniğinin hematoloji hastalığı için uygun olmadığı konusunda da oradaki hocalar bir irade koymuşlar ve tıbben gerektiği için kendi kliniklerine çekmişler. Diğer yetkililer de adalet bakanlığı yetkilileri de bu konuda gerekli anlayışı göstermiş. Hematoloji kliniğindeki sağlık çalışanlarının gereğini yaptıklarına iknayım" diyen ve Çalık'ın sağlık kontrollerinin gerektiği gibi uygulanacağını ekleyen Özel, süreci dikkatle süreci takip ettiklerini belirtti: "Pırıl pırıl bir ekip var. Tıbbın gereği ve vicdanın gereği neyse onu yapacaklar".

Çalık'ın hastanesinin tıbbi gerek olmamasına rağmen sürekli değiştirilmesi konusunda  Özel "Tam bir rezalet, vicdansızlık, insafsızlık. Bu Nazi Almanya'sında olur. Bu düşman hukukudur. Ama o düşman hukukunun hesabını verecek olanlar AK Toroslar çetesidir"

dedi ve 21 Temmuz Pazartesi Hakimler Savcılar Kurulu'na (HSK) şikayette bulunacağını söyledi.

4 Temmuz Cuma günü ameliyat olan ve sağlık kurulu tarafından verilen raporda Çalık'a "akut Myeloid Lösemi (AML M4)" ve "mukoepidermoid karsinom" tanısı konduğu ve cezaevi koşullarında kalmasının, lösemi nüksü ve hayatı tehdit edici enfeksiyon riskini artırabileceği belirtilmesine rağmen Çalık 8 Temmuz'da İzmir'deki Buza Cezaevi'ne geri gönderilmişti.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Çalık için "Sağlık raporu verildikten ve adli tıp onayladıktan sonra tutuklu kalması mümkün değil"

demişti.

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik,

Çalık'ın ameliyatının yaklaşık iki saat sürdüğünü, geçmişte iki kez akut lösemi ve lenfoma ile büyük bir mücadele vermiş olan Başkanımızın sağlık durumu maalesef iyiye gitmiyor. Hakkında hiçbir somut delil bulunmadan tutuklandığını söylemiş, tahliye edilmesi çağrısı yapmıştı.

Çalık'ın boyun bölgesindeki kitle alanından cerrahi müdahale ile biyopsi alınacağı açıklanmıştı.

Avukatları ise

"Son yapılan kemik iliği patolojisi sonuçlarına göre, lenfatik sistem kaynaklı anormal bulgular tespit edilmiş olup bu durum, lenfoma (lenf kanseri) riski açısından kuvvetli bir şüphe doğurmuştur"

demişlerdi.

Tutuklanarak, İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun sosyal medya hesabında "Bu zulme son verin" denilerek, Çalık'ın serbest bırakılması çağrısında bulunuldu. "İki kez kanser tedavisi görmüş kardeşimi tepeden tırnağa suça bulaşmış kişilerin yalan ifadeleriyle tutukladınız. Ailesiyle ve avukatlarıyla görüşemesin diye uzak bir cezaevine sürgün ettiniz. Sağlık sorunları olduğunu bile bile bu zulmü yaptınız demiş İmamoğlu, Çalık'ın cezaevinde 15 kilo kaybettiğini söyledi.

Haziran ayında, aralarında Murat Çalık'ın da olduğu tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanları İstanbul'dan çeşitli illere transfer edilmişti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi savunma avukatları, "Aynı soruşturmadan tutuklu ve ikametgahları İstanbul olan müvekkillerimizin, tutukluluklarının üzerinden yalnızca iki ay geçtikten sonra İzmir, Eskişehir, Balıkesir, Bolu, Tekirdağ gibi uzak illere herhangi bir hukuki ve makul gerekçe gösterilmeksizin nakledilmeleri kabul edilemezdir"

demişlerdi.

Çalık, 4 Haziran'da İzmir'e nakledildiğini "Ailemden, sevdiklerimden koparılmak; en temel insani haklarımdan birinin daha elimden alınmasıdır. Silivri'de sağlık kontrollerim düzenli olarak sürerken, hiçbir gerekçe gösterilmeden alınan bu karar vicdani değildir" demişti.

Çalık'ın eşi Zehra Çalık, "Takdir edersiniz cezaevi şartlarında zaten psikolojik baskı görüyorlar. Ve bu, ruhsal durumunu bozup, hastalığını tekrar nüksettirir mi diye ben bir haftadır endişe içindeyim"

demişti.