Ne Ekersen Onu Biçersin!

Yaşamın gerçekleri ne kadar görülmezden gelinirse gelinsin eninde sonunda en açık haliyle ortaya çıkar.

Hani bir çoğumuzun en umutsuz ve karanlık anlarımızda dilimizden düşürmediğimiz “Güneş balçıkla sıvanmaz” betimlemesi bir kez daha kendisini doğrulamış olmuyor mu?

Evet gençlik öfkeli, gençliğin ele avuca sığması kolay değil! Nedeni çok açık değil mi?

Sen kalk icraatlarınla onların gelecek umutlarını karart, akıl terlerini yok say, ”giderlerse gitsin” diye racon kes! Akıl terleriyle kazanılmış haklarını yok say! Sonra da neden sokaktasın? Neden evinde okulunda değilsin? diye sor.

Yaşamı yeniden var eden işçi ve emekçileri açlığa yoksulluğa mahkum et; ardından onlardan anlayış bekle!

Diğer taraftan bir avuç azınlığı zevk-i sefa içinde yaşat!

Milyonlarca yurttaşı bir arada tutan “Adaleti-Hukuku” mağdurların değil muktedirlerin lehine kullan!

Bütün bu yaşananların sonucunda ne beklenir ki!

Yaşamın gerçekleri bir kez daha en açık en sarih haliyle kendisini her birimize hatırlatmış oldu. Bu devran böyle sürmez, süreceğine hala inananlar varsa tarihsel bir yanılgı içerisindedirler.

Bu karda kışta martın ayazında sokaklara dökülenler; göğüslerini Toma’lara dayayanlar, bilin ki varlık-yokluk içerisinde yaşam mücadelesi verdikleri için dökülüyorlar.

Sokağa çıkan her yurttaşın, iş-ekmek-barış içerisinde ve bir arada yaşamaktan gayrı bir gayesi yoktur.

Her yurttaşın yaşamı, yaşama güvencesi önemlidir-değerlidir.

Ve hiç birimiz yaşamımızı riske atacak kadar akıl sağlığımızı yitirmiş değiliz.

Bu böyle biline!

Dolduruşlara provokasyonlara düşmeden demokratik hakkımızı kullanmak yurttaş olarak onurlu, cesur, soylu bir davranıştır.

Duyun bu gerçek sesleri çığlıkları…

NÇ.