
Avukat Rezan Epözdemir adliyeye sevkedildi...
Epözdemir: 'Bu gözaltı tamamen kumpastır'
10 Ağusto tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı iki ayrı soruşturmada gözaltına alınan avukat Rezan Epözdemir adliyeye sevkedildi.
Gözaltı süresi bir gün uzatılan Epözdemir emniyette ifade vermedi. Savcılıktaki mali suç sorgusu bitti. Epözdemir, "rüşvete aracılık etmek" suçundan tutuklanma talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine gönderildi.
Gülen yapılanmasıyla ilgili suçlamalar için de sorgusu yapılan Epözdemir "silahlı terör örgütüne yardım etme ve siyasal ve askeri casusluk" suçlarından yurt dışına çıkma yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanması için Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine gönderildi. İlgili soruşturmada eski Cumhuriyet Savcısı Cengiz Çalı'nın katibi de gözaltına alındı.
Epözdemir, "rüşvet" ve "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım" ile "siyasal ve askeri casusluk" suçlamalarıyla gözaltına alınmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 10 Ağustos'ta, Epözdemir'in gözaltına alınmasıyla ilgili olarak
"Cumhuriyet başsavcılığımızca iki ayrı soruşturma dosyası kapsamında 'rüşvet', 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım' ile 'siyasal ve askeri casusluk' suçlamaları ile bir süredir hakkında soruşturma yürütülen Rezan Epözdemir, iş yerinde ve ikametinde yapılan eş zamanlı arama işlemleri akabinde saat 05.45 itibarıyla gözaltına alınmış olup, söz konusu soruşturmalar devam etmektedir."
açıklamasını yapmıştı.
Kamuoyunda ses getiren çok sayıda davanın avukatı Epözdemir'in evinde ve İstanbul Levent'teki hukuk bürosunda Terörle Mücadele ve Mali Şube Müdürlüğü'ne bağlı polis ekipleri arama yapmış ve polis çeşitli dijital materyallere el koymuş, Epözdemir'in pasaportuna da tahdit konulmuştu.
Epözdemir, "Bu gözaltı tamamen bir kumpastır. Bu kumpası kurup, kurumları yanlış yönlendiren kişi daha önce de tarafım aleyhine kumpasa teşebbüs eden bir avukattır" paylaşımı sosyal medya hesabından yapılmıştı.
Epözdemir'in; eski İsrailli diplomat Dan Arbell, eski ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) yetkilisi Michael Rubin, dönemin CHP ABD Temsilcisi Yurter Özcan ve İngiliz Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden (Chatham House) Heather Fiona Hurburt dahil bir grup kişiyle bir yemekte çekilmiş fotoğrafla ilgili iddialara da yanıt verilmiş, "Eğer böyle bir fotoğraf üzerinden benim hakkımda gözaltı kararı uygulanıyorsa, bu halde söz konusu görüşmelere katılan herkesin gözaltına alınması ve hakkında soruşturma başlatılması gerekir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu konuyla ilgili olarak hakkında yapılan suç duyurusu üzerine yaklaşık altı ay önce "soruşturmaya yer olmadığına dair karar verdiği" açıklaması sosyal medyadan yapılmıştı.
Epözdemir, yurt dışına gitmek üzereyken gözaltına alındığı iddialarına "Bazı yerlerde İngiltere'ye gitmek üzereyken gözaltına alındığım söylenmiş. Bu iddia gerçeği yansıtmamaktadır... Geçen yıl olduğu gibi oğlumun dil okulu için (gidiş ve dönüşü çok önceden alınmış olan ekte de sunduğum) bugün öğleden sonra gidiş, cuma dönüş olmak üzere uçak biletlerim hazırdı. Bir haftalığına büyük oğlumun dil okulu için İngiltere'ye gidip dönecektik. Dil okulunun evrakını da sizlerle paylaşıyorum. "Sabah evde 05:50 sularında gözaltına alındım. Hal böyleyken İngiltere'ye giderken yakalandı şeklindeki kötü niyetli ve manipülatif paylaşımlara itibar etmeyiniz." açıklamasını yapmıştı.
Eski AKP milletvekili Şamil Tayyar, Rezan Epözdemir'in "ısrarla cep telefonu şifresini vermek istemediğini, şifre krizi aşılamadığı için sorgu süresi uzatıldığını, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum başta olmak üzere "hatırlı çok sayıda ismin Epözdemir için devrede olduğunu, bu kişilerin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'i "kuşatma altına aldığını" iddia eden Tayyar, "Gürlek, İmamoğlu dosyasında bile görmediği yoğun baskı karşısında bunalmış vaziyette, şahsına yönelik iftira kampanyası başlatılmasından endişe duyuyor, devrede olanlar cep telefonu şifresinin verilmesine karşı çıkarak soruşturmanın mevcut delillerle tamamlanmasını, serbest bırakılmasını istiyorlar. Şüphelinin cep telefonunun açılma ihtimali, Uçum başta olmak üzere kimleri neden rahatsız etti?" diye soran Tayyar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Başsavcıyı yalnız bırakmama" demişti.
Eski AKP milletvekili Metin Külünk,
Epözdemir'le ilgili soruşturmaya yönelik olarak "Ankara'da bazı çevrelerde telaş olduğunu "Telefon şifresini vermeyerek kimleri saklıyor? Bu saklananlar, Çağlayan Adliyesi Başsavcısı Sayın Akın Gürlek'e yönelik baskı ve baskı ötesi tutum ve davranışların içine girme hakkını nereden buluyor? Yoksa telefonun içindekiler şantaj unsuru olarak mı size karşı kullanılıyor?" demişti.
Mehmet Uçum, avukatı Zeynep Yıldırım' imzalı olarak Şamil Tayyar'ın, "Epözdemir soruşturması ile ilgili olarak devreye girdiği" iddiasını yalanlayarak "Müvekkilin kişilik haklarını hedef alan, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs niteliğindeki paylaşımların tamamı asılsızdır. Müvekkilin herhangi bir soruşturma sürecine hiçbir müdahalesi söz konusu değildir" açıklamasını yaptı.
AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Avukat Mücahit Birinci de, Akın Gürlek'i savunan bir açıklama yaparak "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız, büyük bir cesaret ve özenle, hukuken kangren haline gelmiş meselelerin üzerine gidiyor ve 'Bunlara asla dokunulamaz' denen şahıslara bal gibi dokunuyor. Azınlık elitlerine arka çıkanlarla kavgayı aleni yapmaktan da çekinmeyeceğimizi açık bir şekilde ifade ediyorum." dedi.
Rezan Epözdemir
Kamuoyunun yakından takip ettiği davaların avukatı Rezan Epözdemir, 1984'te İstanbul'da doğdu. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden ikincilikle mezun olan Epözdemir, yüksek lisansını Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde özel hukuk ana bilim dalında tamamladı. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim dalında "Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması" isimli doktora tezini başarıyla tamamlayarak yüksek onur derecesi ile Hukuk Doktoru oldu. "Taraf Ehliyeti", "Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması" ve "Haksız Tahrik" isimli üç kitabı, gazete ve dergilerde onlarca bilimsel makalesi yayımlandı. 2007 yılında Analiz Hukuk Bürosu'nu kurdu. Galatasaray Spor Kulübü'ne de üye olan Epözdemir, 2021'de Galatasaray Başkanı seçilen Burak Elmas'ın listesinde yer aldı. 14 Haziran 2022'ye kadar Galatasaray Başkan Yardımcısı olan Epözdemir ayrıca Galatasaray Sportif A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak da görev yaptı.
Epözdemir kamuoyunda, İstanbul'da 3 Mart 2009'da Cem Garipoğlu tarafından öldürülen Münevver Karabulut'un ailesinin avukatlığını üstlenerek tanındı. 2020' yılında Cemal Metin Avcı tarafından öldürülen 27 yaşındaki Pınar Gültekin'in ailesinin avukatlığını yaptı. Davada, Avcı hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının bozulmasına yapılan itirazın Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından reddedilmesine tepki göstermiş ve kararı, "Türk yargı tarihine kara harflerle geçecek, gayri insani, gayri hukuki bir karar" olarak nitelemişti. Epözdemir 14 yaşındayken Kadıköy'de bıçaklanarak öldürülen Mattia Ahmet Minguzzi davasında ailenin avukatlığını yürütüyordu. Epözdemir, kendisine ve Minguzzi ailesine tehdit mesajları geldiğini açıklamıştı. Epözdemir, kendisini ve aileyi tehdit eden ve serbest bırakılan bir şüpheli hakkında yakalama kararı çıkarıldığını da duyurmuştu.

