

Sadelik ve Güzellikler Ülkesi İsviçre’de Bir Türk: Yaşar Ceyhan…
İsviçre denilince aklıma Heidi ve Alpler geliyor. Büyükbaba, Peter, Clara…
İsviçreli yazar Johanna Spyri’nin 1881’de yazdığı Heidi, maceralarıyla küçük büyük herkesi İsviçre’de Alplerin eteklerindeki büyülü dünyaya götüren kitap…
Çocukken çoğumuz televizyonda çizgi film versiyonunu seyretmiş, ve çocuk klasiklerinden olan bu kitabı okumuşuzdur. Alpler, büyükbabanın ateşte kızarttığı beyaz peyniri, bir bardak sütün yanında verirken Heidi’nin iştahla yemesi, tavan arasındaki odasından yıldızları seyretmesi, kapının önündeki üç kocaman köknar ağacı ve meşhur Bayan Rottenmeier…
Yıllar önce İsviçre’ye göç etmiş Yaşar Ceyhan ile sohbet tadında bir söyleşi gerçekleştirdik.
Sayın Ceyhan, İsviçre’ye yerleşme serüveninizden biraz bahseder misiniz.
Türkiye’de doğup büyüdüm. İstanbul’da bir çok iş yaptım. İstanbul Üniversitesi Tarih bölümünü kazandım ve uzun süre devam ettim. Daha sonra İsviçre’ye yerleştim. Şu an Zürih’te yaşıyorum. Seksenli yıllardı. Şimdi sık sık ülkemize gelsem de yılın büyük bölümü yine oradayım. Çocuklarım orada doğdu, büyüdü, eğitim gördü ve meslek sahibi oldular.
Doğasıyla göz kamaştıran bu ülkeden biraz bahseder misiniz
Burası Batı Avrupa’da yer alan, kuzeyde Almanya’ya, güneyde İtalya’ya, batıda Fransa’ya ve doğuda Avusturya ile Lihtenştayn’a komşu. Kendimizi büyük bir şehirde hissettiğimiz küçük bir ülke.
Başkent Bern başta olmak üzere, önemli şehirleri Zürih, Cenevre, Basel, Lozan. Doğa manzaraları, kültür çeşitliliği ve kaliteli eğitim kurumları ile göz dolduruyor. Ülkede resmi olarak dört dil konuşuluyor ve dili ve kültürü açısından dört ana bölgeye ayrılmış. Almanca, Fransızca ve İtalyanca konuşulan bölgeler ile Romanca konuşulan kırsal yerleşimler var. Nüfusun çoğunluğu Almanca konuşuyor. Ülkenin yüzde yirmisi yabancı.
Ülkede deniz olmasa da 41.285 km²’lik bu yerde yedi bine yakın göl var ve buralarda gönül rahatlığıyla yüzebiliyoruz.
İsviçre; peynirleri, çikolata ve saatleriyle ünlü. Peynir çeşidi çok fazla. Neredeyse beş yüze yakın ve dünya şampiyonluğu olmak üzere 22 ülke arasında da birincilik ödülü var.
Biraz eğitimden bahseder misiniz, eğitim paralı mı özellikle üniversiteler
İsviçre, dünyanın en zengin ülkelerinden biri. Öğrenim ve kariyer yapmak isteyen öğrencilerin en çok tercih ettiği ülkelerden. Yüksek yaşam standardı, düşük suç oranı, düzgün ekonomisi ve yüksek maaşlarıyla yaşayanların mutlu olduğu bir ülke…
Eğitim parasız, üstelik devlet tüm öğrencilere karşılıksız burs veriyor
Aaaa sosyalizm gibi neredeyse…
Üniversiteler parasız ve sınavsız. Dileyen dilediği bölümde eğitim görme hakkına sahip. Mesleğe yöneltme konusu ise iki gün okul, üç gün iş yaşamında pratik eğitim uygulanıyor.
Tatiller altı hafta. Gençlerin çoğunluğu parçalı tatil yapıyor. Kışın kış tatili, yazın ve/veya diledikleri zamanda tatillerini değerlendiriyorlar.
Kiralar nasıl, barınma sorunundan biraz bahseder misiniz
Kiralar yüksek olsa da halkın barınma sorunu için engel teşkil etmiyor. Ayrıca düşük gelirli insanlar için uygun sosyal evler var. Ev sahibi olmak çok zor değil.
Herkes devlet tarafından sağlık sigortası hakkına sahip.
Kadına şiddet yok ve çok ciddi olarak cezalandırılıyor. Polisler devleti değil önce vatandaşı düşünüyor
Şaka gibi.
İsviçre AKP’ye en az oy çıkan ülke.
Uyuşturucu konusu, devlet serbest bıraktı ot ve hafif uyuşturucuları. Bu da daha da az tercih edilmesini sağladı.
Göller halka ait. Herhangi bir yapılaşmaya izin yok. Tüm doğa güzellikleri için bu böyle. Babadan kalma bir evin vardır orada olabilir, kalabilir… Ayrıca küçük göllere sınırlı sayıda misafir alınıyor, yani kalabalık olmuyor.
Su ücretsiz, her sokakta bir çeşme var. İsteyen kabını getirip doldurabilir ve evlerde de şehir suyu yani çeşmeden akan su içilebiliyor.
Başka neler eklemek istersiniz
Şimdi ülkede herhangi bir konuda insan haklarına aykırı olabilir, doğa ve benzeri konularda olabilir, herhangi bir toplumsal sorun ve kamuyu ilgilendiren her türlü konu olabilir. Bu konuya tepki duyan yüz bir kişi imza atarsa o konuda referandum yapılıyor. Yani konu halkın oylamasına sunuluyor.
İsviçre’de demokrasi çok önemli ve kanunlarla, hukukla güvence altına alınmış. Ülkede her türlü demokratik örgütlenme sivil toplum kuruluşları izinli ve teşvik ediliyor ki bu da gerçekten demokrasiyi hayata geçirmek için önemli…
Devlet adamlarının herhangi bir ayrıcalığı yok onlar halka hizmet etmek için varlar…
***
Birilerinin söylediğinin aksine hiçbir şeyi kıskanmıyoruz. Bütün halklar kardeştir iyi şeyleri hak eder. Yaşam koşullarının iyileştirilmesi, ücret, eğitim, sağlık, barınma ihtiyacının, sosyal devlet güvencesinin her vatandaş için sağlanması, işsiz kalındığında devlet tarafından desteklenmesi, tüm kademelerde adaletin sağlanması, kültürel her türlü faaliyetten yararlanmayı bizde de hayata geçirilmesini ümit ederek, ülkemizin de bir gün bu koşullara sahip olması dilekleriyle Yaşar Ceyhan’a teşekkür edip, söyleşiyi tamamlıyoruz.
Nurhan Özgel