reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

PEMBE PANTER’DE BOŞNAK LEZZETLERİ

Yayınlanma Tarihi : Google News
reklam

PEMBE PANTER’DE BOŞNAK LEZZETLERİ

Yirmi yıldan fazladır yolum düşmedi Pendik ilçesine, hele de Sapan Bağları’na. Marmaray’dan Pendik istasyonunda inip yürüyerek gidilebiliyor.

Sapan Bağları’nda Pembe Panter adlı restorana gidiyoruz…

Yediğiniz içtiğiniz sizin olsun, gittiğiniz yerleri anlatın deseniz de ben yediklerimizi anlatacağım arkadaş. Çünkü sanki Tuğrul Şavkay, Mehmet Yaşin, Vedat Milor programları gibiydi. Damak çatladı, keyif aldık, doyasıya yedik.

Sapan bağları, Boşnak lezzetlerini sunan mekanların yoğun olduğu bir bölge. Yeni Mahalle’de Balkanika adlı bir yer de varmış… Bizim gittiğimiz Pembe Panter’in tam karşısında da yine Boşnak lezzetlerinin yapıldığı Lipa var… Restoranlar mahalle arasında, yani deniz manzarası yok ancak özelliği de belki de mahalle arasında bulunmasından da geliyor…

Yiyecekleri özgün adlarıyla bilerek yemek çok keyifli…

Sucuk dehşetli lezzetli, kuru et tınısı var…

Soka, kaymaklı biberli turşu, Çevabi denilen köfte, tatlı olarak Duduve, köftenin yanında kuru etli bulgur pilavı. Boşnak mantısı lezizdi.

Boşnak köftesi gecenin yıldızı kuru etle yarışıyordu ki belki berabere bile kalabilirler, hatta bir tık öne çıkabilir.

 

Duduve bizim şekerpareye benziyor biraz, fakat çok lezzetli…

Fava, baklanın müthiş dansı.

Yemeklerle siyah üzüm rakısı içtik. Lezizdi.

Yöresel tatları tatmak sihirli…

Boşnak köftesi denemeye değer…

Bize burayı öğreten ekipteki arkadaşımızdan öğrendiğimize göre,  Sapan Bağları’ndan (inanamadık) araç kalkıyormuş, bir kaç saatte yolcular ülkelerinde. Müthiş değil mi….

Sosyatika pub

Çıkışta son derece mutevazı bir yer gördük. Sanki eski Türk filmlerinden çıkmış gibiydi. Upuzun bir salonda erkek ağırlıklı konukların oturup içkilerini yudumladığı bir yer. Hatta bazı yerlerde olur televizyonu en tepede bir yere koyarlar boyunlar kalkar görebilmek için…Yoktu burada galiba anımsamıyorum…

Ekipte hanımlar da olduğu için mekan sahibi usta bir manevrayla bizi hemen dışarıya aldı. Masa işlevi gören sarı renkli varilin çevresine sıralandık. Buz gibi biralarımız geldi. Çocukluktan başlayıp ilk orta gençlik tüm anılarımızı yad ettik.

Kült bir yer, deniz görmüyor, mahalle arası gibi bir manzara ama eski dostların toplandığı güzel bir meclis.

 

Adının ironisi dekorasyon ile birleşmiş, nasıl kült…

Ya da kült gözüyle baktık. Etraf sessiz, çalışanlar da bir o kadar düzgün. Sanki bahçemizdeymişiz, sokak bizim sokağımızmış gibi…

*Orda bir yer var uzakta
O yer bizim yerimizdir
Gitmesek de görmesek de
O yer bizim yerimizdir…

Tralllallla laaa, tralllaala laaa…

Lezzetli anılardan bahsettik ne kadar bira içtik bilmiyorum su gibi aktı… Muhtemelen güzel günleri kutladık, Gelecek güzel günleri…

Teşekkürler Sevgili Okan.

Nurhan Özgel

http://tanvakti.com

  • Ahmet Kutsi Tecer’in Orda Bir Köy Var Uzakta şiirine biraz nazire…
reklam
Verified by MonsterInsights