reklam
reklam
DOLAR32,2053% -0.22
EURO35,1156% -0.22
STERLIN41,0337% -0.05
FRANG35,4067% -0.62
ALTIN2.500,70% 1,40
BITCOIN66.896,770.947
reklam
YEŞİM BORATÜM YAZILARI

YENİ AY

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
YENİ AY
reklam

Merhabalar,

Tarot okuyucumuz Yeşim Bora, sizlere yeni ay için Tarot açılımı yaptı. Yeni ay 15 Eylül itibariyle girdiği ve yazıyı yeni yayınladığımız için kartları seçerken bir hafta öncesine niyet edilmesini önerdi. 

YENİ AY

Biz Anadolulular hiç farkına varmadan bazı şeyler yaparız. Hilali görünce iyi dileklerde bulunup dua etmek gibi.

Şamanizm geçmişimizden kaynaklanan ve çeşitli dinlere mensup insanların bir arada yaşaması sonucu ortaya çıkan hayran olunan saadetler Nevruz’da, Hıdırellez’de yaptıklarımız,  yeni yılı karşılama biçimimiz.

15 Eylülden itibaren yeni aya girdik. Bu yeni ay kendimizle yüzleşeceğimiz, sancılı olabilecek bir dönem. Memnun olduğumuz şeylerin kalmasına, olmadıklarımızın gitmesine odaklanacağımız günler. Hayatımızda bize iyi gelmeyen, gereksiz olan alışkınlıklarımızı, eşyalarımızı hatta bize iyi gelmeyen insanları değerlendirip bunun üzerine kararlar verebileceğimiz günler aslında bu günler.

Gelin birlikte bu yeni ay bize neler vaat ediyor bunlara bir bakalım:

Üç ayrı grup için dört ayrı desteden kartlar seçtim.

Niye dört ayrı desteden seçtiğime gelince, bazen destelerin dış görünüşü yani kartın arkası çok albenili oluyor insan ona göre bir şeyler seçiyor.

Ben dört ayrı desteden üç gruba da birer tane kart seçtim. Yani her grupta eşit kartta farklı desteden kartlar var.

Siz birinci grup, ikinci grup ya da üçüncü gruptan birini seçebilirsiniz…

Birinci grubu seçenler;

Her şey yolundayken, siz kendinizi mutlu ve başarılı hissediyorken birdenbire hayatınıza çok kötü günler giriyor.  Burada hani nasıl diyeyim en kötüsü oluyor yani ya çok büyük bir ihanete uğruyorsunuz ya ölüm acısı yaşıyorsunuz ya bir insan hayatınızdan tamamen çıkıyor ve bunun yasını tutuyorsunuz ama bütün bunların içinde yıkım var, aldatılmak var, arkanızdan iş çevrilmesi var ve kalbinizin çok kırılması var.

Bazen kötü şeyler yaşamanın iyi bir yanı da var. Nasıl oluyor diyeceksiniz insan en kötüsünü yaşayınca daha ne olabilir diye düşünüyor yani size bir bakış açısı veriyor. Yani ben bunu da yaşadım daha beni ne kötü etkileyebilir ya da bana daha ne olabilir. İşte ben bu insanı hayatımdan çıkardım ya da ben en sevdiğim insana toprağa verdim ve yaşıyorum, ayaklarımın üstündeyim gibi.

Burada da bu acıdan, bu yıkımdan sonra öyle bir şekilde ayağa kalkıyorsunuz ki içinizdeki tanrıça dışarı çıkıyor. Yani zorluklar, zor günler, ihanet, bütün bu yaşadıklarınızın sonunda en çok da yaratmak, yaratıcı gücünüzü ortaya çıkarmak ile ilgili konularda müthiş bir şekilde ayağa kalkıyorsunuz. Küllerinizden doğacaksınız.

Bu, evet bu acıyı, bu ihaneti yaşamak çok, elbette ki çok yıpratıcı, çok üzücü. Hiç geçmeyecekmiş gibi geliyor insanın kalp acısı. Belki birçok, bir kişi değil birçok insan tarafından ihanete uğradınız. Mesela bir ilişkiniz varsa belki partneriniz sizi aldattı. Ama aslında burada sizi aldatan bir kişi değil çünkü diğerleri bildiği halde size bunu söylemedi. Yani böyle bir şey var ve sonucunda da daha önce söylediğim gibi yaratıcılığınızla ve doğaya ne kadar yakın, ne kadar doğayla iç içe olursanız, ne kadar ayaklarınız toprağa basarsa o kadar kolay kendinize geliyorsunuz ve müthiş üretici bir döneme giriyorsunuz

Evet, birinci grubu seçenler böyle.

İkinci grubu seçenler;

Hayatınızda hüzün dolu bir dönemdesiniz. Hep kaybettiklerinizin arkasından bakıyorsunuz yani yapamadıklarınızın, kaybettiğiniz insanların, hayatınızda şu an olmayan ya da elinizden bir şekilde kaçıp gitmiş fırsatların üzüntüsünü çekiyorsunuz.

Bunları yaşarken unutmamanız gereken şey; siz başarısız değilsiniz. Siz elinizdeki bütün şansları tüketmediniz. Elinizde başardığınız şeyler de var. bunlara odaklanmanız gerekiyor.

Hep bir mesele vardır ya, bardağın dolu tarafını görenler, boş tarafını görenler. Tabi ki dengeyi bulmak gerekiyor yani bardağın içinde iki damla su var diye ay çok şükür burada iki damla da su varmış diyerek de yaşanamaz ama yalnızca kaybettiklerinize odaklanarak ancak kendinizi depresyona sokarsınız, başka hiçbir şey olmaz.

Buradaki mesele bence birbirine uygun olmayan iki insan. Yani Kılıç Kralı çıkmış. Kılıç Kralı genelde acımasız ve çok sert konuşan, diliyle çok yaralar açabilen bir erkeği gösterir. Genelde düzen koruyucu bir erkektir bu. Polis olabilir, avukat olabilir, adaletle ilgili bir işte çalışabilir ya da yüksek dereceden memur gibi biri olabilir.

İyi iletişim kuramaması, kendisini iyi ifade edememesi çok sert bir insan olduğu izlenimini bırakıyor. Belki öyle değildir ama diliyle insanları kırdığı, incittiği, zarar verdiği çok bariz.

Ve bunun yanında da çok naif, çok sanatçı ruhlu, yaratıcılığı çok yüksek olan bir kupa kızı var. Kavgadan tartışmadan çok fazla etkilenen, ilişkideki ve etrafındaki huzursuzluktan çok kötü etkilenen birisi.  Sanatla ilgisi var dedim ya özellikle renklerle bir şekilde kendini ifade edebilen birisi olabilir. Yani resim yapabilir ya da belki ruh haline göre renk seçimi yapabilir, yani bir şekilde hayatında renkler çok önemli bu insanın. Hayalperest, ayakları pek yere basan birisi değil. Gerçekleri görmekte zorlanan birisi. Gerçekçi davranışlar sergilemekte zorlanan birisi.

Yani şöyle diyebilirim, mesela mali olarak kendini dengede tutamayan bir insan olabilir,  Belirli yerlere para ödemesi gerekirken o kalkıp arkadaşına çok pahalı bir hediye alabilir yani ondan sonra da para sıkıntısına girer. Hayatın zorlukları ve kavgalar bu insanı çok incitir.

Şimdi karşımızda biri çok yumuşak biri çok sert gibi gözüken bir çift duruyor ve bu ilişkinin aslında ikisi için de çok uygun olmadığını söyleyebilirim.

Son kart adalet kartı. Bu kart, bu desteyi seçen insana, sonuçta hak ettiğin şeyi elde edeceksin diyor. Yani ne hak ettiysen hayattan ya da bu ilişkiden bunu elde edeceksin. Adalet sağlanacak sonuçta en azından senin için.

Üçüncü grubu seçenler;

Üçüncü grupta ise; bir şekilde seni huzursuz eden şeyler var hayatında. Bu senden mi kaynaklanıyor. Yani bu seni huzursuz eden şeyler seninle mi alakalı, etrafındaki insanlarla mı alakalı. Bu konuda oturup düşünmen gerekiyor.

Özellikle geceleri uykusuzluk çekiyorsun. Uyumakta çok zorlanıyorsun ve uyuduğun zaman da kâbuslar görüyorsun, karabasanlar içinde uyanıyorsun sanki.

Şimdi bu bir günlük, iki günlük bir şeyi göstermiyor. Bu bir süredir devam eden bir şeyi gösteriyor ve bunun sebebi aslında etrafındaki insanlar ne kadar bunu tetiklerse tetiklesin bu durumun sebebi sensin çünkü kendini olduğun gibi kabul edemiyorsun.

Yani ya kendinle ilgili kafanda olduğundan farklı bir imaj yaratmışsın ve öyle olduğunu farz etmeye devam etmek istiyorsun ya da bizi yetiştirirken ailelerin, ailelerimizin bize söylediği hani şöyle ol böyle ol şeyleri var ya. İşte belli normlar. Onu olamamışsın ama onu olamadığını kabul etmemişsin. Ne olduğun kişi olabilmişsin ne de ailenin ve seni seven insanların istediği kişi olabilmişsin. Yani geceleri huzurunun olabilmesi, huzurlu bir şekilde uyuyabilmen için önce kendinle yüzleşmen lazım.

Unutma ki senin belki de çok beğenmediğin ne bileyim sinirlendiğinde içinden bir canavar mı çıkıyor diyelim ki ya da biri seni kızdırdığında ya da damarına bastığında birdenbire ağzın Dolapdere lağımlarına mı dönüyor yani kendinle yüzleşemediğin şey her neyse. Ne bileyim kıskançlığın mı mesela. Bununla mutlaka yüzleşmen lazım. Ve insanın kendini sevmesi, beğenmediği ya da beğenmemesi insanların her yönüyle kendini kabul etmesine bağlı.

Demek istediğim şu. Senin gücün o senin beğenmediğin tarafından geliyor. Yani sen onu mahalle karısı gibi mi buluyorsun, ağzı çok pis mi buluyorsun ama senin gücün ondan geliyor. Eğer o tarafını yok sayarsan, yok saymaya devam edersen kendi gücünü kendi elinle yok etmiş olacaksın. Kendini olduğun gibi kabul etmen gerekiyor. İyi kötü bütün taraflarınla, çirkin taraflarınla. Ne bileyim çok yemek yiyor olabilirsin çok tuhaf sesler çıkarabiliyor olabilirsin. Bununla yüzleşmen lazım.

Şimdi burada bunun yanında bir şey çıkmış Değnek Kıralı. Bu seçtiğim deste aslında biraz farklı bir deste. Değneklerin Babası. Bu çok karizmatik çok yaratıcı bir erkeği gösterir, gizemli biridir. Etrafındaki insanlar onu çok çekici bulur. Çoğu zaman ya şifa verici bir meslekte çalışır, eczacı olabilir, doktor olabilir ya da mesela bankacıdır. Maddi durumu iyi olmayan, problemli olan yerlerde insanlara destek veren birisidir. Problem olan bir yerde bu adam ortaya çıkıyor ve o problemi çözmeye çalışıyor. Bu daha çok vücutla ilgili bir şey olabilir ama illa da öyle olması gerekmez yani bankacı da olabilir. Etrafındaki insanlara faydası dokunan, bir şekilde ellediği şeyleri düzeltmeye çalışan herhangi bir işte çalışabilir.

Doğa ile çok yakındır. Hayatla uyumlu bir şekilde yaşar. Hayvanları, doğayı, çevreyi sever. Problemlerde sakin kalmayı, çözüm yolu bulmayı başarır. Her eve lazım bence.

Evet, şimdi bu üçüncü grubu seçenin kendiyle yüzleşememesi belki bu figürden dolayı yani Değneklerin Babası’ndan dolayı olabilir.

Burada bu insan hayatındaki eşi, partneri olabilir ya da böyle bir babası olmuş olabilir belki onun kendisiyle yüzleşmesini, kendini olduğu gibi sevmesini sağlayamamış bir baba olabilir.

Her neyse son kart bize diyor ki;

Sen hayatında çok fazla sorumluluk alıyorsun ve işkoliksin. Hayatında çalışmaktan başka hiçbir şey yok. Kendine ayıracak hiç vaktin yok. Bu tempoda çalışmaya devam edersen önce vücut sağlığını yitirirsin sonra da küt diye gidersin.

Yani üçüncü gruba söyleyeceğimiz şey; kendinle yüzleş, kendini olduğu gibi kabullen. O zaman hayatındaki insanlarla da ilişkin daha güzel olacak. Sorunlarından çalışarak kaçmayı bırak. Çalışmak tabi ki çok güzel ama insanın kendini öldüresiye çalışması hiçbir şekilde güzel olamaz. Bu senin sağlığını çok kötü bir şekilde etkiliyor.

Şimdi biz bu açılımı, bu Tarot okumasını yeni ay dolayısıyla yaptık.

Birinci grubu seçenler;

Hayatında ya çok büyük bir acı yaşayacak ya çok büyük bir kayıp yaşayacak. Büyük bir ihtimalle hayatlarından birini çıkaracaklar ya da yas duygusunu çıkarmaları gerekiyor. Yani her şey olmuş bitmiş artık yas tutmayı bırakıp mutlu olmaları gerekiyor.

İkinci grubu seçenler;

Uygun olmayan, kendine iyi gelmeyen insanlarla bir uzlaşma içine girmesi gerekiyor. Yani çok naif biriydi bu insan yukarıda söylediğim gibi ve karşısındaki insan da onunla çok kırıcı bir şekilde anlaşabiliyordu. Ona özel yaptığı bir şey yok, adamın yapısı öyle ama ona söylemesi gerekiyor ne kadar kırıldığını ne kadar incindiğini ve bunu hak etmediğini.

Üçüncü grubu seçenler;

Üçüncü gruptaki insanın da kendisiyle yüzleşip kendisini olduğu gibi sevmeyi öğrenip deli gibi çalışmayı bırakması gerekiyor yani üçüncü gruptaki insanın bu yeni ayda bırakması gereken şey işkoliklik.

Sevgi ve ışıkla kalın.

Yeşim Bora
Tarot Okuyucusu

yeyebora@gmail.com

 

reklam