MEVSİME BİPOLAR ACCAYİP NAZARİYE
Mevsimin pide kenarıdır Eylül.
Röbdişambır giymiş tinerci gençlerin, müphem geleceği içinde kullanmıştır jokerini.
Tevfik Fikret’in Şehri Kahpe Bizans,
işkembe haliyle çalkalıyor sabahın insanlarını ve
kızarmış ekmek üstü tereyağı,
kulak memesi kıvamında haşlanmış yumurta ile
simsiyah hawyar yediriyor yedi kollu siyonizme.
Demokraaasi disk hernisi lumbago beyinli rey verenler,
zürriyetsiz geleceklerine kır düğünü parası biriktiriyor.
Ne emperyalizmi önemsiyor güççük bırjıwalar,
ne de işbirlikçi necip oligarşiyi.
Elbette ki takalar geçiyor hala afyon üstünden eroin licesine.
Dölar, öyro ve kilolarca altınla makyajlanıyor infertil gelinler.
Havva ana ile İskender’e gönül koymuş Ahmet Arif,
bir duman, bir duman çekip kendini öldüresiye.
Anadolu,
tarihini,
makus talihinde koituslamış erselik cinsiyetiyle.
Mevsimin yancısı Eylül,
ısırganlı çayırda,
toprak ana demetere kerkiniyor şimdilerde.
İran pilatosundan egeye halay yürüten Anadolu,
Birer birer kaptırıyor kalelerini.
Bir fakirlik, bir şeyh din iman osmanlı ve bir de şoven faşist kompiresör kalıyor yedi bölgede cayır cayır çalışan.
Sünni islamcılık, kürt milliyetçiliği, siğil toplumculuk ve bürüksel solculuğuna baka baka kararıyor tüf topraklarının üzüm bağları.
Ne geçmiş, ne gelecek ne de şimdi.
O tarafımda ayna,
Bu tarafımda cımbız ve kına.
Dr. Hüseyin Koç